Bebeklerin ilk kelimelerini telaffuz etmeye başlama yaşı genellikle 12–18 ay aralığında görülür. Ancak bebekler arasında bireysel farklılıklar yaygındır ve her çocuğun gelişim hızı kendine özgüdür. Bu nedenle, konuşmanın yalnızca aylık bir ölçüt değil, aynı zamanda çocuğun Zihinsel Gelişim sürecinin bir yansıması olarak değerlendirilmesi gerekir. Rehber Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi uzmanları, her bebeğin bilişsel ve duyu-motor profillerine bakarak gerçekçi beklentiler oluşturmanıza yardımcı olur.
Erken dönemde işitme fonksiyonlarının kontrolü büyük önem taşır. İyi bir konuşma becerisi, sağlam işitme temeline dayanır; bu yüzden yenidoğan ve bebeklik taramalarında İşitme Kaybı riski mutlaka ele alınır. İşitme sorunları tespit edilen bebekler için planlanan İşitme Eğitimi, ses frekanslarına adaptasyonu kolaylaştırarak konuşma öğrenme sürecini hızlandırır. Düzenli İşitme Kaybı kontrolleri ve uzmanlar tarafından yürütülen İşitme Eğitimi seansları, bebeğinizin çevresindeki sözcükleri doğru algılamasını sağlar.
Konuşma adımlarında kesintiler Dil Konuşma Güçlüğü sinyali olabilir. “Kelime denemelerinde takılma” veya “ses çıkarma isteğinde azalma” gibi belirtiler fark edilirse, zaman kaybetmeden Dil Konuşma Terapisi desteği almak gerekir. Uzmanlarımızın yönettiği Dil Konuşma Terapisi programlarında, modelleme teknikleri ve oyun temelli tekrar faaliyetleri kullanılır. Aynı zamanda erken dönemde ortaya çıkabilen Kekemelik riskini azaltmak için nefes kontrolü, ritim çalışmaları ve akıcılık egzersizleri Dil Konuşma Terapisi içinde yer alır.
Kelime dağarcığı geliştikçe bilişsel süreç de paralel ilerler. Zihinsel Gelişim testleri, hem sözcük öğrenme hızını hem de kavram geliştirmeyi ölçer. Okul öncesi döneme hazırlık aşamasında sunulan Akademik Eğitim Desteği, oyun temelli kavram tanıtımları ve dil-etkileşim etkinlikleriyle çocuğunuzun hem dil hem de kavramsal becerilerini besler. Bu aşamada gözlenen “hece tekrarlarında zorlanma” veya “okuma öncesi kavram algısında gecikme” durumlarında Disleksi taramaları yapılır. Erken saptanan Disleksi, bireysel eğitim planlarıyla yönetilerek ileriki dönemdeki zorlukların önüne geçer. Benzer şekilde, öğrenme sürecinde dikkat ve işleme hızındaki farklılıklar için Özel Öğrenme Güçlüğü değerlendirmesi devreye alınır.
Ağız ve yüz kaslarının koordinasyonunu destekleyen Fizyoterapi çalışmaları, konuşma mekanizmasının temelini güçlendirir. Bu seanslarda yapılan ince motor egzersizleri, hem çiğneme hem de artikülasyon kaslarını dengeler. Fizyoterapi, postür kontrolü ve genel motor becerilerin gelişimini de destekleyerek çocuğunuzun özgüvenini artırır.
Bazı çocuklarda konuşma gecikmeleri, Yaygın Gelişimsel Bozukluk veya Otizm spektrum bozukluklarına işaret edebilir. Sosyal etkileşimde çekingenlik, tekrarlayıcı davranışlar ve göz teması eksikliği görüldüğünde mutlaka uzman değerlendirmesi yapılmalıdır. Yaygın Gelişimsel Bozukluk taramaları ve Otizm değerlendirmeleri, multidisipliner ekiplerimizce yürütülür; aile eğitimleri ve bireysel planlarla desteklenir.
Sonuç olarak, bebeklerin konuşmaya başlama yaşı genellikle 1–3 yıl arasında değişse de; işitme temeli, Zihinsel Gelişim, Dil Konuşma Güçlüğü, Kekemelik, Disleksi, Özel Öğrenme Güçlüğü, Yaygın Gelişimsel Bozukluk ve Otizm gibi alanlarda ortaya çıkabilecek ek ihtiyaçlar erken dönemde fark edilmelidir. Komple bir destek planı için Rehber Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’ne başvurarak, İşitme Eğitimi, Dil Konuşma Terapisi, Fizyoterapi ve Akademik Eğitim Desteği programlarımızdan yararlanabilirsiniz.