Bebeklerin ilk kelimelerini telaffuz etme zamanı genellikle 10–14 ay arasında görülür. Bu dönemde Zihinsel Gelişim hızlı bir evreye girer ve yeni sözcükleri öğrenme motivasyonu artar. Bebeğinizin işitme fonksiyonlarını kontrol ettirmek için İşitme Kaybı taramalarını yaptırmak büyük önem taşır. Çünkü işitme sorunu, kelime öğrenimini doğrudan etkiler; düzenli İşitme Kaybı kontrolleri, konuşma sürecinin kesintisiz ilerlemesine yardımcı olur. Zihinsel ve duyusal gelişim arasındaki etkileşimi izleyen Rehber Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi, çocukların ilk kelime adımlarını destekleyen profesyonel bir yol haritası sunar.
Tipik olarak bebekler “mama” ve “baba” gibi basit kelimeleri 12. ay civarında öğrenir. Bazı bebekler 10. ayda, bazılarıysa 14. ayda ilk kelimelerini söyler. Bu süreçte uygulanan İşitme Eğitimi, bebeğinizin sesleri daha net ayırt etmesini sağlar. İşitme Eğitimi seansları sayesinde bebeğiniz, etrafındaki kelimeleri tanımaya ve tekrar etmeye başlar. Eğer 14. aya gelinmesine rağmen kelime çabalarında gerilik görüyorsanız, olası bir Dil Konuşma Güçlüğü işareti olabilir. Bu durumda hemen Dil Konuşma Güçlüğü değerlendirmesi yaptırmak, müdahale planının etkinliğini artırır.
Bazı bebeklerde altta yatan Yaygın Gelişimsel Bozukluk veya Otizm spektrum bozuklukları, konuşma gecikmesine yol açabilir. Yaygın Gelişimsel Bozukluk tanısı konulan çocuklarda sosyal etkileşim ve dil becerileri farklı bir çizgide ilerler. Erken dönemde saptanan Yaygın Gelişimsel Bozukluk, zamanında müdahale şansı verir. Otizm tanılı bebeklerde ise ilk kelime denemeleri genellikle gecikir; Otizm değerlendirmesi, bu gecikmenin nedenini aydınlatmak için multidisipliner bir yaklaşım sunar.
İlk kelime sürecini desteklemek amacıyla Dil Konuşma Terapisi büyük önem taşır. Dil Konuşma Terapisi, modelleme ve tekrar oyunlarıyla bebeğinizin sözcük üretimini teşvik eder. Seanslarda ailelerin de rol alması için rehberlik sunulur; böylece ev içindeki uygulamalar Dil Konuşma Terapisi kazanımlarını pekiştirir. Aynı zamanda, ağız ve yüz kaslarının koordinasyonunu güçlendiren Fizyoterapi çalışmaları, konuşma öncesi motor becerileri destekler. Fizyoterapi, ses çıkarma egzersizleriyle dil gelişimini bütüncül ele alır.
Okuma yazı hazırlık evresine yaklaştıkça bazı çocuklarda Disleksi veya Özel Öğrenme Güçlüğü belirtileri fark edilebilir. Erken dönemde yapılan Disleksi taramaları, kelimeleri algılama ve işleme süreçlerindeki farklılıkları ortaya çıkarır. Disleksi tanısı alan çocuklar için erken başlayan eğitim, gelecekteki öğrenme güçlüklerini azaltır. Özel Öğrenme Güçlüğü şüphesi durumunda ise bireysel eğitim planları devreye alınır. Özel Öğrenme Güçlüğü için hazırlanan destek programları, okuma ve dil becerilerini güçlendirir. Ayrıca 2–3 yaş döneminde ortaya çıkabilecek Kekemelik semptomları, nefes ve ritim egzersizleriyle kontrol altına alınabilir; Kekemelik terapileri bu konuda ailelere kapsamlı yönlendirme sağlar.
Eğitim yolculuğuna güçlü bir adım atmak isteyen aileler için Akademik Eğitim Desteği programlarımız ideal bir başlangıç sunar. Akademik Eğitim Desteği, oyun tabanlı öğrenme etkinlikleriyle bebeğin kelime dağarcığını ve kavram bilgisini geliştirir. Ebeveynlerin evde uygulayacağı rehberli faaliyetlerle pekişen bu destek, okul öncesi döneme sorunsuz geçiş sağlar. Akademik Eğitim Desteği, çocukların dil gelişimi ve bilişsel kazanımlarını bir arada destekler.
Bebeğinizin ilk kelimelerini duyduğunuz o anın heyecanı, doğru yönlendirmelerle daha anlamlı hale gelir. Rehber Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi olarak, konuşma gelişiminin her adımında yanınızdayız. Uzman kadromuz; Zihinsel Gelişim, İşitme Kaybı, İşitme Eğitimi, Dil Konuşma Güçlüğü, Dil Konuşma Terapisi, Fizyoterapi, Yaygın Gelişimsel Bozukluk, Otizm, Disleksi, Özel Öğrenme Güçlüğü, Kekemelik ve Akademik Eğitim Desteği alanlarında sunduğumuz entegre hizmetlerle bebeğinizin potansiyelini en üst düzeye çıkarmayı hedefliyoruz.